TARİHİN DERİNLİKLERİNDE

1

SİYONİZM'İN ALGI YÖNETİM MERKEZİ
HOLLYWOOD

 

Televizyonun icadından bu yana, filmler bizlerin eğlence tatmini anlamında açığımızı kapatmıştır. Bunun yanı sıra filmler bizleri kimi zaman ağlatmış, kimi zaman güldürmüş, kimi zaman da düşündürmüştür.

 

Bu minvalde televizyon filmlerinin insan psikolojisi ve algısı üzerindeki yeri çok mühimdir. Bir korku filmini izledikten sonra gece yatarken kâbus görmeniz, o filmin psikolojiniz üzerindeki etkisini kanıtıdır.

 

Bu sebepten dolayıdır ki, film yapımcılarının ve senaristlerinin ( veya gizli güçlerin ) izlediklerimiz sayesinde hayatımızı şekillendirmeleri işten bile değildir. Misal vermek gerekir ise ülkemizde hiç duyulmamış “ADA” isminin yayılması, malum filmin toplum üzerinde bıraktığı etkiden dolayıdır. Etkilendiğimiz filmdeki karakterin hayatımıza tesir etmesi ile İslam dininde olmayan bu ismi hayatımıza soktuk! Bu, farkında değilse bile o filmin senaristinin aslında toplum üzerinde nasıl olumsuz bir etki bıraktığının, ülkemizdeki en açık göstergesidir ki ahirette isimlerin önemi Peygamber Efendimiz ( S.A.V.) Hazretlerinin hadislerinde açıkça ortadadır…

 

Televizyonu’nun mucidi dinsiz(!) John Logie Baird’ın şu sözlerine dikkatinizi celp ederim;

 

“ İnsanları etkilemenin ve toplumlara şekil vermenin en kolay yolu televizyondur. Televizyon birçok kişi tarafından kullanıldığı zaman film yapımcılarına ve bu işten kar sağlama çabasında olanlara kazancı garanti eder. En önemlisi ise yapmış olduğu filmlerle savaş ortamının risklerinden uzak bir şekilde, hedef toplumları kendi istediği gibi şekillendirir ve kültürlerin içine sızarak kültür yozlaşması sağlayabilir. “

 

Bu açıklamanın ardından acaba bizler üzerinde de bir şekillendirme çabası gösterilmiş midir? Sorusu aklımıza gelir. Bunun cevabı tabi ki de evettir. Sokağa çıktığınızda etrafınızı iyice gözlemleyiniz. Eminim ki siz de benimle aynı fikre varacaksınız. Bu bağlamda yukarıda bahsettiğim Ada örneğini ipucu olarak ele alabilirsiniz…

 

Bu açıklamanın ardından bir soruyu daha sormak lazım gelir. Bu metod ile acaba biz Ümmet-i Muhammed’in dini İslam ile ilgili bir şekillendirme yani tahrif hareketi yapılmış mıdır?

 

Araştırmalarım neticesinde bu sorunun cevabı evet olarak karşıma çıktı ancak bu tahrif hareketi Allah’ın izni ile başarıyla sonuçlanmadı.

 

Sizlere bu tahrif hareketinden ve harekât merkezi Hollywood’un karmaşık yapısından bahsetmek isterim.  

 

Bu konu hakkında iki izahımdan ilkini bu yazımda açıklamaya çalışacağım.

 

HOLLYWOOD'un İlginç Tarihi

 

İzlediğimiz filmlerinin çoğunun menşei olan Hollywood’un çok karmaşık bir tarihi geçmişi bulunmaktadır.

 

Adını çobanpüskülü adlı bir bitkiden alan Hollywood tarihini araştırmak için kaynakları incelediğimizde 1903 yılında kasaba olan Hollywood topraklarının büyük bir kısmının John Davison Rockefeller’e ait olduğunu görüyoruz.[1] Rockefeller bu bölgenin kontrolünü almadan önce çeşitli çalışmalar yapmıştır.  

Hollywood’un en eski oteli GLAN-HOLLY otelidir. Bu otelin sahipleri bu bölgeye gezi tertip eder misafirleri otellerinde ağırlardı. Hollywood’un bahçelerinin ihtişamı bu bölgeye olan arsa talebinde artışa neden oldu. Bu talepler neticesinde çoğu Rockefeller ile ortak olan bankerler bu arsalardan satın almış ve burayı bir şehir yapmak için çeşitli yapılar inşa etmiştir.

 

Bunlar arasında Hollywood’un babası olarak görülen ve aslen Kanada Toronto’lu olan Banker H.J. Whitley, buradan arsa alarak 1905 yılında Hollywood adında bir otel inşa ettirir.[2] Bu otelin en ilginç yani mimarisinin Yahudi tapınaklarına aşırı benzemesidir. Zira otelin tam ortasında sinagoglardaki çifte kuleye benzeyen bir yapı mevcuttur.[3] Bununla beraber Whitley bu topraklarda yapılacak olan faaliyetlere para yardımı yapmak için Hollywood bankasını kurar.[4] Bu zamanlarda ona en büyük yardım Los Angeles Times Gazetesinin üst düzey yöneticisi Harrison Gray Otis tarafından yapılır. Otis, gazete yayınlarıyla buradaki hayatı halka ulaştırmaya çalışır. Otis’in yayınlarının yer aldığı Los Angeles Times Gazetesi Rockefeller kontrolündeki CFR gizli teşkilatına bağlıdır.[5]

 

Bu süreçten sonra Rockefeller ve eşi buradan arazi satın alırlar. Aile aslında kendi kontrollerinde bulunan bu araziye fiilen yerleşir[6]..

 

Burada dikkat edilmesi gereken mevzu aslında Rockfeller’in kendi kontrolündeki gazeteyi kullanarak burayı bir merkez haline getirme çabasıdır. Bunu H.J. Whitley üzerinden yapmıştır. Whitley’e finans kaynağı olsun diye Hollywood Bankasını kurdurur.

 

Bu olaylardan sonra Samuel Gross isminde bir Yahudi şehir plancısı bu kasabaya gelir bir çok arazi satın alır ve evler inşa etmeye başlar.

 

Bu vakitten sonra nüfus git gide artmaya başlayacaktır…

 

Makalemin burasına kadar oturup düşünmenizi ardından ikinci makaleyi okumanızı tavsiye ederim. Özellikle Aşağıda belirttiğim kaynakları okumanız aslında önceden planlı bir algı merkezinin gerçekleştirilmek istendiğinin kanıtını görmenizde fayda sağlayacaktır.

 

 

DİPNOT ve KAYNAKÇA

 

[1] Standart Oil Şirketinin Sahibi Yahudi Banker Rockefeller aynı zamanda CFR örgütünün de başında yer almaktadır. CFR dünyayı kendi kontrolü altına almayı amaç edinmiş bir Siyonist teşkilattır.

 

[2] Dünya’da Hollywood’dan sonra en büyük film endüstrisi Kanada’da bulunmaktadır. Bu yapımcılar ya Fransız ya da İngiliz'dir.

 

[3] Çek Cumhuriyeti’nde yer alan Büyük Plzen Sinagogu’nu inceledikten sonra, Hollywood otel ile benzer yanları görebilirsiniz. Zira bu sinagog 1892 yılında inşa edilmiştir.

 

[4] Bu Banka CFR teşkilatının iradesi ile kurulmuştur. National Hollywood Bank. bkz Gary ALLEN Die İnsider syf: 49

 

[5] Gary ALLEN – Die Insider syf : 88

 

[6] Joseph W. Young, Jr., and the City Beautiful: A Biography of the Founder of Hollywood syf: 51